Bu kitabı birinci dereceden bir peygamberin yapması gereken en iyi bir peygamberin örnek olarak bırakabileceği en Saygın bir yaşam tarzıdır
Ben 1972 yılından itibaren Sayın İsmail Beşikçi hocamızın çalışmalarına 1974-75 yıllarında yayınlanmış olan yazılarını temin edebildim ve okudum. sanırım ilk okuduğum kitabı, ‘‘Türk Tarih Tezi “Güneş – Dil Teorisi” ve Kürt Sorunu’’ adında bir kitaptı. Ben o kitabı birkaç kez üst üste okumuştum.
Bir üniversite hocasının bunu yazabilecek düzeyde cesaretli olmasına şaşırmıştım.
Daha sonra birçok kitaplarını okudum. Özellikle ‘‘Savunma’’ adlı kitabını okumuştum. Okuduğumda tüylerim diken diken olmuştu. Hâkime nasıl hukuk dersi verildiğini görünce gerçekten günlerce uyuyamadan düşünmüştüm.
O bilinç düzeyini, kararlılığını, büyük cesaretinin ve onurlu duruşunun yanı sıra Sayın Beşikçi’yi okumam, öğrenmem ve ilgilenmem gerektiğini, uluslararası hak hukuk normları çerçevesinde ulusal kurtuluş mücadelesine hizmet etmem gerektiğini kabul etmiştim. Kendisinin benim üzerimdeki etkisi budur.
Şimdi daha önce okumadığım ‘‘Anılar’’ kitabını okuduğum zaman aklımda şöyle bir düşünce geçti. Kendilerini siyasetçi olarak, Kurd toplumuna kabul ettirmeye çalışanlar, Türkiye’de kendilerini siyaset adamı olarak kabul ettirmeye çalışanları yanı sıra hem Kurd hem de Türklük adına sosyolog veya bilim adamı olduğunu iddia eden şahısların hepsini bir sıraya dizmem gerektiğini düşündüm. Sayın hocamın eline de Kawa’nın çekicini verip, Sayın hocam; lütfen bunların kafasına birer tane çak, demem gerektiğini düşünmüştüm.
Sonra kendi kendime güldüm. Sayın İsmail Beşikçi hocam gibi onurlu bir şahsiyete böyle bir teklif edilemeyeceği gibi kendisinin de böyle bir davranışta bulunamayacağını kendi kendime yine not aldım.
Demek ki, İsmail Beşikçi yerine alabilecek insanlık onurunun temsilcisi bir insan daha olabilir mi? Sanmıyorum.
İnsanlık onurunun en üst düzeyde temsilcisi bu şahsiyeti şu anda sizinle konuşmak bile benim için insani değerdir.
‘‘Anılar’’ kitabında ayrıca benim için yine yaşamımda önemli bir etkisi olan Turan hocamla karşılaştığımı da yazmış. Diyarbakır cezaevinden 1972-1973 yıllarında Askeri Mahkemede ceza aldıktan sonra, Askeri Cezaevinden Diyarbakır Cezaevine taşınmış. Ben o cezalarını çok iyi tanıyorum.
Sayın hocam orada karşılaştığı insanlar arasında benim Turan Alnıtemiz hocamın adını da yazmış. Diyarbakır çevresinde lisede matematik hocalığı yapan Turan hocayla da karşılaştık, diyor. Turan Alnıtemiz hocamla ben hala görüşüyorum. Bir yıl falandır, görüşemedik. Çok değerli bir insandır. Doğrudur, matematik hocamızdı. Onunla ilgili bizim yazdığımız makalelerimizde var. Sayın İsmail hocamın bir yüzyıl daha sağlıklı, etkin yaşamasını dilerim.
Kendini siyasetçi, yazar ya da sosyolog zannedenlerin onun çalışmalarını kendilerine örnek alabilmelerini umarım. Sayın hocamın tekrarla bir yüzyıl daha bir etkinlik sağlıklı yaşamasını görmek isterim. Her Kurd insanı sayın hocamızın Anılar kitabını mutlaka okumalıdır.
Her Kurd bireyi bu kitabı okuduktan sonra, aynaya bakıp demek ki böyle değerli bir insan yaşamış ve böyle değerli çalışmalar yapmış.
Özellikle Kilis’ten Doğubayazıt’a kadar gerektiğinde 50 kilometre gibi bir mesafeyi yaya yürümüş. İki öğrencisiyle beraber.
Çünkü bölgenin valisi, kaymakamı, emniyet görevlileri ve askeriyesi onun bir araçla gitmesini engel olmuşlar. Anılar kitabında gerçekten her insanın doğru bilgileri okumasının Kurdlük açısından olduğu kadar insanlık açısından da önemsiyorum. Bizim arkadaşlarımızın içerisinde bu kitabı okumamış olanlar varsa, okusunlar lütfen.
