ASIL HEDEFİMİZİ UNUTMAYALIM

0
36

Biz, Kürtler olarak; kendi topraklarımızın yeraltı ve yerüstü zenginliklerini, milletimizin kendi kendini yönetmesiyle güven ve refah içinde yaşamasını sağlamak amacıyla devlet kurma çalışmalarında kullanacağız. Bu çalışmalarımız kapsamlı ve kararlı bir şekilde yürütülmektedir.

Welatımızın topraklarının tamamen birleştirilmesi ve Kürt milletinin kendi kendini yönetmesinin sağlanması amacıyla, Kürdistan topraklarındaki doğal kaynakları pazarlık unsuru haline getirdik ve bu politikanın takipçisiyiz. Kürdistan’da işgalci güçler, Kürtleri yok etmeye, etkisizleştirmeye ve kontrol altında tutmaya çalışmaktadırlar. Bu güçler ayrı ayrı devletler olsalar da birlikte hareket etmeyi bilmekte ve süreci sürdürebilmek için Kürdistan’daki yeraltı ve yerüstü zenginliklerini çalarak kullanmaktadırlar.

Biz ise bu kaynakları işgalcilerin elinden alacak; Kürdistan Birleşik Devletleri’nin kuruluşu için ittifak ettiğimiz devletlerle bu kaynakları paylaşacağız. Bu paylaşım, karşılıklı çıkar hesapları ve adil ilkeler çerçevesinde karara bağlanacaktır. Kimse bizim hizmetkârımız değildir; biz de kimsenin kölesi değiliz. Kimsenin önünde diz çöküp yardım dilenmiyoruz.

Vatanımızın zenginliklerinin tamamını işgalcilerin elinden alarak milletimizin bağımsızlığı için kullanacağız. “Kardeşiz” gibi sözlerle durumun üstü kapatılamaz; geçmişte yapılan zulüm ve rezaleti sürdürmeyi düşünenlerin sonu hüsran olacaktır. Bu gerçek, herkes tarafından açıkça anlaşılmalıdır.

Bazıları “bin yıldır beraber yaşıyoruz” diyebilir. Büyüklerimizin Osmanlı Sultanı ile yaptıkları anlaşmanın 1514 tarihli olduğu bilinir; onu takip eden süreçte farklı siyasal tercihler ve tarihi olaylar yaşanmıştır. Birinci Dünya Savaşı’nda atalarımızın bir kısmı, o dönemde Türklerle birlikte yaşama yönünde karar vermiştir. İşgal güçlerinin—İngiliz ve Fransız koalisyon güçlerinin—büyüklerimize vaadettikleri Kürdistan devleti sağlanamamıştır; bu nedenle bazıları Türk kardeşlerimizle birlikte yaşamak istemiştir. Ancak kendi geleceklerini ve kaderlerini, son yüz yıldır yok etmeye çalışan soysuzların eline bırakmak, bir daha tekrarlanmayacak bir hatadır. Biz bu hatanın tekrarlanmasını kesinlikle istemiyoruz.

Diyelim ki bin yıldır beraber yaşamışız: buna rağmen topraklarımızda halkımızın dili yasaklanmış; zenginlik kaynaklarımız yağmalanmış, çalınmıştır. Soydaşlarımız dünyanın en zengin topraklarına sahip olmalarına rağmen Avrupa sokaklarında ekmek arar hale gelmiştir. Çünkü işgalciler Kürtleri yok etmeye çalışmış; yok olmak istemeyen herkes terörist ve suçlu ilan edilmiştir. Bu iftirayı atanlar asıl suçlularıdır.

Bizim tek amacımız, milletimizi bu ıstıraptan kurtarmaktır. Hedefimiz budur. Bu süreçte, kumar, uyuşturucu ve benzeri sosyal yozlaşmaya sürüklenmiş insanlarımızın korunması gerektiğini söylüyor ve bunun gücüne sahip olduğumuzu ilan ediyoruz. Esas hedefimiz budur; bunun görünmesi ve anlaşılması zaruridir.

Arkadaşlarımız, insanların üzerine kurulan dayatmalarla ve emeklerinin çalınmasıyla uğraşırken dahi esas hedefimizi asla unutmamalıdır.

TEILEN
Önceki İçerikDİASPORADAKİ SOYDAŞLARIMIZA