Avrupa’da Kurd Halkına Yönelik Haksızlıklar İçin Büyük Protesto Çağrısı

0
495

 

Avrupa genelinde, başta Londra olayları olmak üzere, özellikle Paris’teki gelişmeler ve Brüksel ile Almanya’da gördüğümüz benzeri bazı dengesizlikler ve uygunsuz hareketler dikkat çekmektedir. Daha önce Romanya’da olan bu olaylar, özellikle bizim şahsımıza yönelik çirkin saldırıların koordineli olarak yapıldığını göstermektedir. Bunu araştırırken, birçok soydaşımıza yönelik de böylesi olumsuzlukların olduğunu öğrenmiş olduk. Buradaki amaç nedir, ayrı bir olaydır; ancak hareketin her alanında bu durumlar bilinmektedir. Düzgün bir şekilde düzeltilmesi için ısrarla rica ettiysek de dikkate alınmadı ve yolsuzluk, kanunsuzluk yapanlar hâlâ aynen görevlerini sürdürüyorlar. Bize “Bunları uzaklaştırdık, bunlar artık çalışmıyor” gibi söylemlerin hepsinin yalan olduğunu öğrendik.

 

Neticede, Brüksel’deki yönetim, uygunsuz hareketlerin ve suçlu kişilerin yönlendirildiği yerdir. Bizim müdahalelerimiz yetmedi ve bir düzeltilmeye gidilmedi. Demek ki, koordineli olarak bütün bu ülkelerde, özellikle de Brüksel ve Londra’da kapsamlı protestolar organize edeceğiz. Brüksel’deki yönetici bazı arkadaşlar ve yerel derneklerdeki yetkililerle ilgili incelemelerde bulunduk. Bazı iyi insanlar olmasına rağmen, birçok ahlaksızlık da korunuyor maalesef. Biz bunları kınamak ve protesto etmek üzere harekete geçeceğiz.

 

Bazı çalışmalar arkadaşlarımız sürekli olarak açık hava protestoları organize edilmesi gerektiğini konuşmuşlardı. Biz ise bunların gerekliliğine inanmıyoruz. Güvenli alanlarda yapacağımız konferansların önemli olduğunu kabul ediyoruz; çünkü buralarda yabancı uyruklu misafirlerimiz de oluyor. Bu güvenli ortamlarda, bize söyleyeceklerini rahatça ifade etmelerini önemsiyoruz. Dolayısıyla açık hava protestoları bizim işimiz değil, bu tür destek arayışlarına da girmeyeceğiz. Ancak Avrupa yapılanmasının pisliklerini kınamak ve protesto etmek için, onların derneklerinin önünde, özellikle Brüksel’deki yönetimin kaldığı binanın önünde, gerekirse evlerinin önünde de protestoları koordine edeceğiz. Madem düzelmek istemiyorlar, biz de kanunlar çerçevesinde uygun gördüğümüz hareketleri yapacağız. Bu, harekette atacağımız adımlardan biridir.

 

Bu konuyla ilgili birçok tartışma yaşanmakta ve bağımsızlık üzerine görüşlerimiz sorulmaktadır. Kurdistan Birleşik Devletleri , 24 Temmuz 2018’de İsviçre’nin Lozan şehrinde, resmileşmesi amacıyla hükümet kuruluşu ilan edildi. 24 Temmuz 1923, Lozan’ın Kurdistan’ı parçalara böldüğü ve milletler arası düzeyde temsiliyetini yitirdiği gündür. Biz aynı ülkenin, aynı şehrinde, aynı binada bu kuruluş ilanını gerçekleştirdik. Bu adımı attık; çünkü Kurdistan Birleşik Devletleri’nin resmileşmesi, Kurd ulusunun beklentisidir. Kurdistan topraklarının tamamı birleştirilerek, bağımsız bir devlet çatısı altında soydaşlarımızın güven içinde yaşamalarını koordine edeceğiz. Bizim işimiz budur. Ancak var olan siyasi hareketlerin hiçbirini dışlamıyoruz. Hepsi, Kurdistan Birleşik Devletleri hükümet yapısı bünyesinde seçime girecekler ve seçimi kazananlar da görev alacaklardır. Bizim çalışmamız bu çerçevededir.

 

Birileri çıkıp “Kurdlere devlet lazım değil, Kurdler bağımsızlık istemiyor” gibi terbiyesizce ve ahlaksızca serzenişte bulunuyorlar. Ben Kurd’üm, Diyarbakırlıyım, Licê doğumluyum. Kurdistan’ın her şehrinde akrabalarım vardır. Ayrıca Kurd olan bütün soydaşlarım da benim için akrabadır. Bu soylu değerlerin mirasçısı olan bir ulusa “bağımsız devlet lazım değil” diyenin ağzına tükürürüm. Kim olursa olsun, “Kurdistan bağımsızlığını istemiyoruz” diyorsa bunu kendi adına söylesin, benim adıma söyleyen biri varsa onun da ağzına tükürürüm. O kim olursa olsun.

 

Gelinen aşamada, biz bağımsız Kurdistan Birleşik Devletleri için çalışıyoruz. Karşımıza çıkacak hiçbir gücü tanımıyoruz. Kurdistan topraklarında işgalci olan soysuzlar, Kurdistan’ımızın kutsal topraklarını terk etmek zorundadır. Bu yapılanmayı kabul edenler taraf ve hizmet görevini yerine getireceklerdir. Bunu istemeyenler de bu yapının içinde yer almazlar; ama Kurdistan topraklarında elbette ki Kurdistan Birleşik Devletleri Anayasası’na bağlı olarak yaşayabilirler. Kurd olmayan unsurlar da Kurdler kadar hak sahibi olacaklardır. Welatımızı işgal eden barbar terör devletlerinin işleyişinden farklı olarak, bir uygarlık inşa edecek şekilde anayasamızı belirlemişizdir. Hükümetimizin resmi sayfasında herkesin görüşüne açık bir şekilde yer almaktadır.

 

Şimdilik, Avrupa yapılanmasının Kurd derneklerinde ve Kurd ocaklarında Kurdlere yönelik yaptıkları ahlaksızlıkları protesto ederek koordine ediyoruz. Bu çerçevede görev almak isteyen soydaşlarımıza kapımız açıktır; ancak çalışma arkadaşlarımız bunu koordine etmeye yeterlidir. Protestoyu organize edeceğimiz ülkelerin devlet yetkilileriyle görüşmelerimizi elbette sürdüreceğiz ve burada güvenlik sorumluluğunun onlara ait olduğunu belirteceğiz. Bu protestoların amacı, PKK Avrupa yapılanmasının Kurd derneklerinde Kurd insanlarımıza yönelik ahlaksızca uygulamalarına son vermektir. Ya bu hareket, bu düşünceyi temizler ve kanı bozukları görevden uzaklaştırır, yahut da biz bu kişilerin burada istediklerini yapamayacaklarını kafalarına vura vura kabul ettireceğiz.