Kurdistan topraklarında, terörün kaynağı işgalcilerin Kurd ulusuna yönelik zülüm uygulamasıdır. Kurd ulusuna yönelik sistemli soykırım dayatması terörüdür. Kurdistan topraklarında tek bir terör yapılanması var o da işgalcilerin terör devletleridir. Türkiye son 100 yılı aşkın süredir, Kurd ulusunu terörize eden işgalci terör yapısı ile yönetilmektedir. Bu gerçek ışığında biz Kurdler için Türkiye bir terör devletidir. Bu terör Devleti’nin Kurd ulusuna yönelik zulmü yok sayan görüşler ve yaklaşımlar Kurd ulusunu aşağılayıcı bir durumdur. Son 40 yılı aşan savaş sürecinde Kurd köyleri yakılarak haritadan silindi. 6 milyonu aşan Kurd soydaşlarımızın göç etmeye zorlandı. Binlerce kahraman Kurd Soydaşımız katledildi, on binlercesi zindanlarda insanlık dışı koşullarda esir tutuldu. İstanbul’da yapılan açıklama, deklarasyon adına ne derseniz deyin bu gerçeklere hiç değinilmemiştir. Kurdlere yönelik yapılmış olan sistemli soykırım dayatması dahil yaşanan bunca şeye değinilmeye DEM Parti mensuplarınca okunan utanç verici açıklamayı okuyanları, orada bulunan herkesi ayıplıyor ve kınıyoruz. Kurdler için aşağılayıcı olmanın dışında hiçbir anlamı olmayan bu açıklama tiksindiricidir. PKK yapılanmasının yaklaşımının ne olacağı, kararının ne olacağı onların bileceğidir. Ancak biz Kurdistan birleşik Devletleri hükümeti adına Kurd ulusunun kurtuluşunun Bağımsız Kurdistan Birleşik Devletleri’nin resmîleştirilmesi için mücadelemizi kararlılıkla yürüyeceğimizi söylüyoruz. Birileri bizim bu yaklaşımımızı doğru bulmayabilir ve eleştirebilir. Birileri şimdi seviyesizce terbiyesizce madem ki demokratik Barış‘ı desteklemiyorsunuz gidin başka yerde savaşın diyen it sürüsü; biz 150 yıldır savaşın içindeyiz. 30 yıldır bu savaşın içinde yaşıyoruz soydaşlarımızın 6 milyonu sürgünde. Biz Savaşı uzaydan mı seyrediyoruz. En şiddetli bir şekilde etkileyenlerden biriyiz biz. Arkadaşlar kendimize gelmek zorundayız burada yapılan eleştiriyi görmek zorundayız. Bir deklarasyon okunmuş Kurdlerin mağduriyeti ile ilgili tek kelime edilmemiş geleceği ile ilgili tek bir kelime edilmiyor. Türklük kimliği adı altında biz demokratik bir şekilde yaşayacakmışız. Siz kendiniz için gidin yaşayın. PKK çevresi yöneticileri bizden sordular biz de bu doğrulukta düşüncelerimizi belirttik. Bu anlaşmayı kabul etmemiz ya da yanında olmamamız kimse tarafından beklenmesin. Elbette ki kazanmak için savaşacağız. Bundan hiç kimsenin endişesi olmasın. Hepsini de uluslararası hukuk çerçevesinde gerçekleştireceğiz. Şimdiye kadar yaptığımız çalışma da budur. 2018 yılından bugüne kuruluşunu ilan ettiğimiz Kurdistan Bileşik Devletleri Hükümet çatısı altında verdiğimiz mücadele budur. Elbette ki ulusal ordumuzun öncülüğünde kurtuluş Savaşı’nı tamamlayacağız. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Kurd ulusu sahipsiz değildir kimsenin oyuncağı değildir. Böylesi bir davranış ve yaklaşımı asla kabul etmiyoruz. Bunu net olarak anlaşılması gerekmektedir. Biz bu çerçevede mücadele ediyoruz siz bunu destekler yada desteklemezsiniz ancak bizim bu kararımıza saygılı davranmak zorundasınız. Şimdi açıklanan karar PKK‘nin kararıdır Kurd ulusunun kararı değildir. PKK‘nin bir çok kolu vardır bir çok grubu vardır bunların hepsinin buna nasıl bakacağı kendilerinin bileceği iştir. Ancak biz İstanbul’da yapılan deklarasyonu kesinlikle kınıyoruz. Bu kadar basit. Kimse bizim bu yaklaşımımıza kendi dar çerçevesinden bakmasın. O açıklamayı yapanlar aynaya bakmalıdır. Bu kadar insanımızın canını verdiği bu mücadelenin ve sonuçlarında bu insanlarımızın mağduriyetlerinden bile söz edilmemiştir. Bazı hadsizler bizim için Avrupa’da rahat diyorlar defolun hadsizler. 30 yıldır cezaevinde hapiste zindanda olan birine bunu söylemek hadsizliktir. Hak ve hukuk arayışımızdan vazgeçmeyeceğimizi söylediğimiz için de bizi kendi zihniyetinizden çıkarcı anlayış çerçevesinde eleştirmeyi önce kendinize yöneltin