Bu seçim biz Kurdler için çok önemlidir. Dolayısıyla biz aylarca ısrarla ve rica ile dedik ki; Kurdistanî siyasi hareketler birlikte hareket edebilme koşullarını oluştursunlar. Kendi aralarında Kurdistanî bir Cumhurbaşkanı adayını tayin etsinler ve ikinci turda kendileri her iki tarafla Kurd halkının kaderini iki uluslu devlet sistemini kabul ettirmeye çalışsınlar. Kabul eden taraf ile anlaşsınlar. Biz Kurdler için en doğrusu budur. Bunu beceremedik. Hiçbir Kurdistanî hareket buna odaklanmadı. Birileri Kurdlerle ilgisi olmayan ideolojilerin peşine düştü. Diğeri de boykot gibi pasif bir uygulamanın peşine düştü. İkisi de Kurdlerin sorununa çözüm getirmeye hizmet değil. Şimdi gelinen durum ortadadır. Biz yine de Bay Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı olması için çalışmalıyız. Eğer Erdoğan çıkıp da Kurd halkına yönelik uyguladığı zulüm ve sistemli soykırımı yapmaz, son vereceğini söyler ve Kurdlerin haklarını hukukunu yasal güvence altına alacağını söylerse, böylesi bir durum inandırıcı gelmese de onu da destekleyebiliriz. Fakat bu durumda bizim, Erdoğan’a güle güle, dememiz biz Kurdlerin yararınadır.
