BU KATLİAM ÇOK AHLAKSIZCA BİR SALDIRIDIR AMA YÜZ YILDIR BU AHLAKSIZCA SALDIRI VE SOYKIRIM UYGULAMALARINA MARUZ KALIYORUZ

0
1974
Rojava’nın Hasekê kentinde dün bir okula yönelik SİHA ile gerçekleştirilen saldırıda dört kız çocuğu hayatını kaybetti. Rojava Özerk Yönetimi, SİHA’ların Hasekê kentine bağlı Til Temir kasabasında kız çocuklarının eğitim gördüğü özel rehabilitasyon merkezine yönelik düzenlediği hava saldırısında 4 çocuğun yaşamını yitirdiğini ve 11 çocuğun yaralandığını duyurmuştu.
Saldırının “Türkiye tarafından yapıldığı” belirtilen yazılı açıklamada, “Türk devletine ait SİHA, Til Temir-Hesekê yolunu ve özellikle Uluslararası Koalisyon üssüne 2 km uzaklıkta bulunan Şimoke köyündeki kız çocukları eğitim merkezini hedef aldı. Saldırıda 4 çocuk şehit düştü, 11 kız çocuğu da yaralandı. Bu vahşi saldırı uluslararası bütün kanunları ihlal ediyor ve savaş suçudur. Aynı zamanda halkımıza dönük soykırım saldırısıdır” ifadelerine yer verilmişti.
Bu katliam savaş suçundan ziyade insanlık suçudur. Eğitim gören kız çocuklarının eğitim binasına böylesi bir saldırı yapmak insanlığa yönelik gerçekleştirilen en ağır suçtur. Bu eğitim kurumu Kurdçe eğitim verdiği için faşist ve barbar Türkiye devleti bunu hazmedemiyor. Sorun tam olarak buradadır. Bu olayı nefretle kınıyoruz. Yaşamını yitiren evlatlarımıza Xweda’dan rahmet, ailelerine baş sağlığı diliyoruz. Acılarını paylaşıyoruz. Bölgede ki arkadaşların da ailelerle ilgilenmesi bizim özellikle ricamızdır.
Bu katliam çok ahlaksızca bir saldırıdır ama yüz yıldır bu ahlaksızca saldırı ve soykırım uygulamalarına maruz kalıyoruz. Devletimiz olmayınca korumamızda olmaz. Kurd olarak nerede olursak olalım, Kurdistan’ın toraklarını işgal etmiş olup, Kurd halkının kanıyla beslenen barbarların Kurdlüğe ait ne varsa hedef olarak belirlemişler ve saldırıyorlar.
Benim Hollanda’da rehin alınıp, burada yirmi beş yılı aşkın süredir tutuluyor olmamın da da başka bir nedeni yoktur. Demokratik Avrupa ülkelerinde bile Kürdün hakları korunamıyor. Bildiğiniz gibi Türkiye benim iademi istemişti. Hollanda mahkemesi de dedi ki; ‘‘sizin suçlamalarınız ciddiyetten uzaktır. Ayrıca Baybaşin’in Türkiye’de siyasi nedenlerle aleyhinde davalar var. Siz onları göndermemişsiniz.’’ Biz de o mahkeme dosyalarının kopyalarını verdik. Ankara’da var olan siyasi bir davam vardı. Saklamak için hemen davayı düşürdüler. Benim televizyon konuşmalarımla PKK’yi desteklediğim iddiasında bulundular. Benim televizyonda ki açıklamalarım o gün ne ise bugün de arkasında duruyorum. Ama çarpıtıp bir takım iftiralarda bulundular. Türkiye’de öldürmeye kalktılar. Benim iademi gerçekleştiremedikleri için burada yapabilecekleri en büyük kötülüğü yaptılar.
Kurd halkının tarihinin, kültürel ve coğrafik bir dava olduğunu ve bunun da bir Kurdistan davası olduğunu söylemiş olmamız onlara hedef olmamız için yeterliydi.
Bu evlatlarımız da Kurdçe eğitim görüyorlar. Bu Türkiye terör devletinin korkulu rüyasıdır. Kurdlerin bağımsız devlet yapısına sahip olması, Kurd dilinin geliştirilmesi ve Kurd dilinde eğitim almaları onların korkulu rüyasıdır. Bu korkuları onları kurtaramayacak. Belki bunun farkında değildirler ama o korkuyla da olsa geberip gidecekler.
Tekrarla; bu olayı nefretle kınıyoruz. Yaşamını yitiren evlatlarımıza Xweda’dan rahmet, ailelerine baş sağlığı diliyoruz. Acılarını paylaşıyoruz.