Hüda Par ve Kurd Kimliği Üzerine

0
588

 

Hüda Par yöneticilerinin Kurd olduklarını kendilerine hatırlatmaya gerek yok. İsrail’in korkusundan kendilerine gelmelerini söylemek de bizim işimiz değil. Ancak, Kurd olduklarını ve Kurdlüğe hizmet etmekle sorumlulukları olduğunu anlamaları gerekir. Bunu her Kurde söyleyebiliriz, kendimize de söyleyebiliriz. Eğer Kurdseniz ve Kurdlüğe hizmet etmiyorsanız, o zaman siz haramsınız. Yanlışınız haramdır, aslınız haramdır. Aslınızı, kökünüzü inkâr ediyorsunuz; haramzadesiniz. Bunu diyebiliriz.

Türkiye terör devleti, Kurd ulusunun baş düşmanıdır. Kurdlüğü ve Kurdçe’yi yasaklayan yine Türkiye terör devletidir. Kurucuları da, bugünkü yöneticileri de aynıdır. Anayasanın 4. maddesini değiştirmekle Kurdlüğe hizmet edilmiş olmaz. Kurd olduğunu söyleyeceksin, Kurdlüğe hizmetin sorumluluk çerçevesini bileceksin. Biz Kurdler, kendimize sahip çıkmadığımız için şimdiye kadar bizimle oyun oynadılar. Bu, yüzyılı aşan bir süreçtir.

İsrail halkı, Yahudiler, İkinci Dünya Savaşı sürecine kadar Avrupa’da ve dünyanın her yerinde katlediliyordu. Hazreti Musa’dan beri yaşadıkları kendi topraklarında güven içinde yaşamış oldukları tek dönem, Kurd Kralı Sultan Selahattin Eyyubi dönemidir. Kudüs’ü aldığında, Yahudilerin ibadetlerini yapmalarına olanak sağladı. Adalet gereği, azınlıkların da Kurd ulusunun bireyleri kadar hak sahibi olmalarını sağlamak, bağımsız devletimizin görevi olacaktır. Bu bizim insanlık görevimizdir ve Kurd asaletinin de gereğidir. Kurdistan Birleşik Devletleri hükümetinin anayasasında bu hususlar detaylarıyla yazılmıştır.

İsrail halkı zulümden kurtulmak için Amerika Birleşik Devletleri ile müttefiklik temelinde bir ittifak yaptıktan sonra, kendi topraklarında kurtuluş mücadelesi verdiler. O dönem İsrail topraklarında sadece 40 bin civarında Yahudi vardı. Kendi devletlerini kurdular ve bugüne kadar savaşlarla geçen bir dönemleri yoktur. Elbette kendilerini savunacaklar ve elbette kendilerini korumak için mücadele edeceklerdir. Onları topraklarında savaşarak yaşamaya zorlayanların utanmaları gerekir. Arap topraklarına bakın; bu kadar geniş arazileri olan Arap yarımadasında, Akdeniz kıyısındaki İsrail bir nokta gibidir. Onların orada savaş çıkartıp, yaşamlarını engellemeye çalışanların utanması gerekir.

Hüda Par çevresi de Kurddür ve Kurdlüklerini hatırlamaları gerekir. İnsan gibi yaşamayı ve kendilerine düşmanlık yapan, kendilerini yok etmeye çalışan terör devletine hizmet etmemeleri gerekir. Öyle bir durumda, kendi kimliklerine ve asıllarına ihanet etmiş olurlar. Bunları söyleyebiliriz. Ayrıca, İsrail halkının müttefiklik temelinde bir güç bulup kendilerini koruyabildikleri gibi, biz Kurdler de bu durumu kendimize örnek almalıyız. Her Kurd bireyi, bunu kendi kendisine söylemelidir. Biz bu inançla çalışıyoruz ve bağımsız Kurdistan Birleşik Devletleri’nin yapacağı da budur.

Türkiye terör devletinin başı, terörist başı Erdoğan, anayasanın 4. maddesinin değiştirilmesinden bahsedildiğinde hemen bir açıklama yaparak “Bizim 4 madde ile ilgili bir sorunumuz yok” diyor. Bu da bize gösteriyor ki, Cumhuriyet Türkiye’sinin Kurd düşmanlığını devam ettirmek Erdoğan’ın temel amacı olmuştur. Erdoğan’ın bugün Türkiye ekonomisini yönetme pozisyonunda olmasını sağlayanlar Kurdlerdir. Ancak Erdoğan, Kurdleri yok saymayı kanında taşır çünkü 100 yıldır Kurdleri yok etmeye çalışan bir terör devletinin elebaşı olmuştur. Erdoğan, Cumhuriyet Türkiye’sinin kurucularının Kurd düşmanlığı temelinde bir ülke kurduklarını kabul etmiştir ve bunu sürdürmektedir.

Hüda Par çevresinin de bunu görmesi, anlaması ve kabul etmesi gerekir. Bu itlerin bize yararı olmaz. Kurd ulusunun asil tarihî değerlerine sahip çıkmalı ve bu itlerin egemenliği altında yaşamamayı kabul etmeliyiz.