PKK Önderinin, Özgür ortamda kendi özgür iradesiyle, istediği çevrelerle görüşmesi ve görüşlerini direkt kamuoyuna açıklaması ortamı oluşmadan, DEM partinin üzerinde üç gün düşünerek, konuşmaları şekillendirerek, belli bir bölümünü kamuoyuna yansıtması ve Türkiye tarafının sürekli olarak kaypakça beyanatları, bizim için hiçbir değer ifade etmiyor.
Türkiye, bize göre samimi değil, samimi ise Öcalan’ı özgür ortamda, kendi çevresiyle, yandaşları, yol arkadaşlarıyla, ekibiyle ve ayrıca görüşmek istediği çevrelerle hem bilgi alışverişi hem de kendisi için danışmanlık yapabileceği çevrelerle direk görüşebilmesi, Türkiye adına konuşanların kendisiyle direk görüşmesinin ortamı oluşması gerekir. Tam olarak ne istediğini ne söylediğini ve onun lideri olduğu siyasi hareketle, çalışmaların nasıl bir yol izlediğini net olarak görebilmemiz ve değerlendirme yapmamız mümkün olur.
Ama bu aşamada Bahçeli’nin, Erdoğan’ın ve DEM Parti’nin açıklamalarının hepsini bir araya getirdiğimizde, bir kaos görüyoruz bir anlamsızlık görüyoruz. Bir samimiyetsizlik görüyoruz, ciddiyet görmüyoruz. PKK Önderliği bizim rehin alınmamızdan birkaç yıl sonra, kirli bir oyun sonucu rehin alındı. Halen o ortamda bekliyorken, bütün dünyanın dört gözle beklediği çözüme yönelik sorunları orada koordine edebilmesi ve biz Kurdlerin olanı biteni anlamadan, bilmeden değerlendirme yapabilmemiz havanda su dövmeye benzer. Biz bu ucuz kirli oyunları çok gördük. Daha önce Erdoğan’ın vaadiyle binlerce gerilla yürüyerek sınırların dışına çıktı. Ondan sonra saldırılara hedef oldular. Karakollar yerine Kalekollar inşa edildi. Bizim çocuklarımız tankların altında ezildi, ukalaca, ahlaksızca, hakaretlere yine bizim ulusumuz maruz kaldı ve bu çirkeflik hala devam ediyor. Biz bu çalışmaları ciddiyetten uzak, sorumsuzca Kurd ulusunu kandırmaya, aldatmaya yönelik yeni kirli bir adım olduğunu düşünüyoruz. Abdullah Öcalan’ın iyi niyetle çalışma yapabilmesi, kendisinin özgür bir ortamda izah etiğimiz gibi çalışmalarını kamuya açık yapabilmesi olanağının sunulması gerek. Eğer yapacaklarını açıklamakla, izah etmekle birlikte kendisine verilecek tepkileri de halk duyarsa, ona göre desteğini açıklar ve bizde o zaman değerlendirme yaparız. Bize göre Kürdistan topraklarında birçok siyasi hareket olmalıdır, ancak bağımsız devlet yapılanması tartışmasız olarak gündemde olmalıdır.
Abdullah Öcalan’ın önderliğindeki PKK hareketinin, Türkiye Terör Devleti ile yapacağı, terörizmin Kurd ulusunun sırtından kaldırılması, yaşam koşullarının, düzeltilmesi gibi görüşmeler olabilmeli ve suçsuz yere hapishanelerde tutulan insanların serbest bırakılmaları, milyonlarca insanımızın kendi habitatından, kendi yerleşim alanından zorla sürgün edildikleri topraklarına geri dönmeleri, yine on binlerce insanımızın Türkiye Terör devleti tarafından sakat bırakıldığını, dünyanın birçok ülkesinde bu insanlarımızın ilgiye desteğe ihtiyaçları olduğunu, bütün Kurd ailelerinin dağıldığını, bunun tek müsebbibinin Türkiye terör devletinin kirli politikaları olduğunu görüyoruz. Hepimiz bu olumsuzluktan payımızı almış yaşıyoruz şahsen ben 30 yıldır Hollanda denen ucube ortamda, Türkiye Terör devleti ile iş birliği çerçevesinde yapılan anlaşma sonucunda burada rehin tutuluyorum. Hatta bize yakın bazı insanlar bile orada burada ukalalık yaparak ya Hüseyin Baybaşin dışarıdadır, çıkmış gibi gevezelik yapıyorlar, bu ciddiyetsizlerin son bulması gerektiği bilinmelidir. Kürt milleti asil ve soylu değerlerin mirasçısıdır. Türkiye bir terör devletidir, bu terör devletinin elinde bir güç var diye Kürtlere soykırımı dayatmış olmasını görmemezlikten gelemeyiz. Bunun başkaca adı yoktur. Bizim kutsal topraklarımızı işgalden vazgeçmeleri ve bizim kendi ulusumuzla, kendi Welat’ımızda, kendilerini yönetmelerine yardımcı olmaları gerekir. Ki biz bugüne kadar onların ulusumuza yönelik işledikleri suçları düzeltmeye çalıştıklarını görebilelim. Ancak şu ana kadar İmralı’yla DEM Parti ile Türkiye terör devletinin terörist yöneticilerinin yaptığı görüşmeleri ciddiyetsiz, ahlaksız, sorumsuz ve Kurd’lerin imha etmeye yönelik kirli bir oyun oyunun adını olduğunu net olarak söylüyoruz. Çünkü olan budur.
