Türkiye’de en çok konuşulan ikinci dil Kürdçe’ye 10 kontenjan ayrıldı. Kontenjan ayrılan yabancı dil öğretmen atamalarına ise şu şekilde gerçekleşti:
İngilizce: 968
Almanca: 288
Arapça: 262
Rusça: 16
Bu tablo, Türkiye terör devletini yönetenlerin, Kurd halkını diğer vatandaşlarla eşit görmediğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Kendi dilleriyle eğitim alma hakkından mahrum bırakılan Kurdler, Kurdistan topraklarının öz sahibi ulustur. Bugün Kurdistan Türkiye terör devletinin işgali altında olsa da, Kurdler hala Kurd’dür.
Türkiye terör devleti tarafından işgal edilmiş olan Kurdistan’ın Kuzey parçasında, Kurd çocuklarına Kürdçe ders verilmiyor. Ancak işgalci diller olan İngilizce, Fransızca, Almanca ve Arapça gibi diller, kendi topraklarımızda işgalcilerin dili olarak öğretiliyor. Uluslararası kurumların, Birleşmiş Milletler’in ve Avrupa Birliği’nin baskıları sonucunda sözde seçmeli ders hakkı tanındı. Fakat bakın bu tabloya, hangi dil için kaç öğretmen atandı.
Kurdistan ve Türkiye ile ilişkisi olmayan diller için 1000’in üzerinde öğretmen atanırken, Kürtçe ders vermek için sadece 10 öğretmen atanması, bu eşitsizliğin boyutlarını açıkça gözler önüne seriyor. Bu, Türkiye’nin Kurd dilini yok etmeyi amaçladığını gösteriyor. Ancak biz buna izin vermeyeceğiz.
Kurdler, yıllardır Türkiye’de ayrımcılık ve zulümle karşı karşıya kalmışlardır. Kendi dillerini ve kültürlerini koruma mücadelesi verirken birçok engelle karşılaşmışlardır. Ancak Kurd halkı, bu zorluklara rağmen kültürlerini yaşatmaya ve dillerini korumaya devam etmiştir. Kürdçe, sadece bir iletişim aracı değil, aynı zamanda Kurd halkının varlığının ve özgürlüğünün bir simgesidir.
Biz kendi devletimizi resmileştirmek zorundayız. Böylece çocuklarımızı ve ulusumuzu topyekün koruyabiliriz. Welatımızda insani değerlere saygıyla kanunlaştırabilir ve bu kanunları koruyabiliriz. Bu gerçeği değerli soydaşlarımızın bilgilerine sunarken, kendine insanım diyen herkesin de dikkatle okumasını öğrenmesini
isteriz.
Selametle.