Kurdistan welatında, yerleşim alanlarında ve topraklarında; Kurd halkı kendi tarihi bayramını kutlayacağı zaman işgal güçlerinin rahatsız olacakları bir gerçektir. Geçmişte newroz kutlamalarına katılan asil soydaşlarımızı tanklarla eziyorlardı. Baş edemeklerinden dolayı sonra çıkıp dediler ki; “Newroz, Türk bayramıdır!” Newroz asil Kurd halkının kutladığı bayramdır ve binlerce insanlarını katleden, kendilerine Türk diyen faşist devlet yöneticileri; esasen yokluktan kendilerini var etmeye çalışan toplama bir yapıdır. Türk diye bir ırk da yoktur. Kurd halkı soylu tarihe sahip, köklü asaletin temsilcileridir. Bu yüzden Kurd halkını hazmedemiyorlar. Kimdir Türk? (Azeri Azeri’dir, Türkmen Türkmen’dir, Tatar Tatar’dır, Kazaklar Kazaklar’dır, Özbekler Özbek’tir, peki Türk kim?) Yani bir coğrafyanın adını, bir halka dönüştürmeye çalışmışlar. Anadolu halkı diye bir halk yok ama Anadolu coğrafyası var. Balkanlar halkı diye bir halk yok, böyle bir dil de yok ama Balkan coğrafyası var. Yani bu anlamda Türk yok diyorum. Türkistan dedikleri Orta Asya’nın bir bölgesinde; Kırgızlar, Türkmenler, Azeriler, Kazaklar, Özbekler yaşarlar. Bu ırkların hepsi de köklü geçmişe sahip halklardır ama kendilerine Türk diyenler; toplama, ne olduğu belirsiz bir çapulcu sürüsüdür. Dolayısıyla Kurd halkının bayramını; köklü, soylu bir halkın bayramını da hazmedemiyorlar. Yoksa işgal gücünden; yerleşik, yerli halk niye kendi bayramını kutlamak için izin alsın ki? Niye aransın ki? Bu soysuzların ve barbarların Kurdistan halkının topraklarında ne işi var? İstenmiyorlar, bu kadar basit! Bayrakları kendilerinin, welat kendilerinin; nasıl hareket edecekleri de onların bileceği ve yöneticilerinin belirleyeceği çerçevedir, işgal güçlerinin değil. Onların artık Kurdistan topraklarından defolup gitme zamanları da gelmiştir. Bizim buna odaklanmamız gerekiyor. Kurdistan Birleşik Devletleri’nin hükümeti, çalışanları ve inananları olaya bu çerçevede bakmalıdırlar.