Sayın Neçirvan Barzanî’nin Türkiye Cumhurbaşkanı ile yaptığı görüşmeden sonra böyle bir açıklama yapması dikkat çekicidir.
Eğer PKK ile Türkiye arasında yapılan bir anlaşmanın metni Sayın Barzanî’nin elinde varsa, bu metni kamuoyuyla da paylaşmasını bekleriz. Biz de bilelim, tıkanıklık nerededir. Kürd milleti de bunu öğrenmelidir.
Bizim bildiğimiz kadarıyla PKK tarafı üzerine düşeni yapmıştır. Türkiye tarafı da ( hem Recep Tayyip Erdoğan hem de Devlet Bahçeli ) “PKK üzerine düşeni yapmıştır” şeklinde açıklamalarda bulunmuştur.
Şimdi nereden çıktı bu “PKK üzerine düşeni yapmadı” yönündeki söylemler? PKK üzerine düşeni yaptıysa, peki Türkiye tarafı ne yaptı? Eğer bizim bilmediğimiz bir anlaşma metni varsa, Sayın Barzanî bu metni kamuoyuyla paylaşmalıdır.
Sayın Neçirvan Barzanî’nin bu konudaki bizim de, Kürd milletinin de hassasiyetini dikkate almasını bekleriz. Bunu görmek isteriz.
Peki PKK tarafının yapması gereken nedir? Şimdiye kadar yapılanların nasıl bir karşılık bulduğunu da sorgulamak gerekir. Bulması gerekmiyor muydu?
Yoksa anlaşmanın içinde bizim bilmediğimiz başka maddeler mi var?
Bize göre bu konu son derece ciddidir; ancak başından beri ele alınış biçimi ciddiyetten uzaktır. Sürekli olarak söylem değişiklikleri yapılmaktadır. Elbette Sayın Neçirvan Barzanî’nin olumlu bir sonuç elde etme niyetiyle konuştuğunu biliyoruz; fakat gerçekçi olmak zorundayız.
PKK tarafı daha ne yapsın? Daha önce hem Devlet Bahçeli hem Cumhurbaşkanı Erdoğan, “PKK üzerine düşeni yapmıştır, biz de çalışmalara başlıyoruz” demişti. Ancak bugüne kadar atılmış somut bir adım görmüyoruz. Somut bir ilişki de oluşmamıştır.
Eğer anlaşma metni kamuoyuna açıklanırsa, halk da kendi adına yapılan çalışmaların hakemliğini yapma şansına sahip olur.
Bu konu bir çocuk oyuncağı değildir. Yüz binlerce insan sakat kalmış, milyonlarca insan koçber (göçmen) olmuş, yüz binlercesi hayatını kaybetmiştir. “Herkes silahını versin, herkes boyun eğsin, teslim olsun” tarzındaki yaklaşımlar geri zekâlıca ve gerçek dışıdır; bu anlayış hiçbir sonuca varamaz.
Sayın Barzanî’nin de kendisini itham ettiği arkadaşların yerine koyarak değerlendirme yapmasını isteriz. Siz PKK’nin yerinde olsaydınız, Türkiye tarafından ne görmek isterdiniz?
Bu konu hepimiz için son derece hassas bir meseledir. Binlerce insanımızın hayatına mal olmuştur.
Bir anlaşmadan söz ediliyor, ancak sürekli olarak bu anlaşmanın içeriğine dair farklı söylemler duyuyoruz. Devlet ciddiyeti göremiyoruz. İmralı’dan çıkan kararlar sonucunda yapılanları hepimiz gördük; karşılığında bir adım atılması beklendi. Bu da son derece normaldir. Fakat o adım hiçbir zaman gelmedi.
Son olarak taraflara selam ve saygılarımızı iletiyoruz.
Kürd şahsiyetler her koşulda Kürd tarafının yanında durmalı ve onun hakkını savunmalıdır. Bizim inancımız budur.
