Bugün Malazgirt Zaferi’nin kutlanması adı altında yapılan gösteriler, tamamen gerçeklerin ters yüz edilmesi, yalanların ve uydurma hikâyelerin hayal ürünü bir çerçevede geliştirilmesidir. Bu söylemler, Kurd’lüğü yok saymaktan öteye geçmemektedir.
Malazgirt Zaferi denilen dönemde, Mervani Kurd Devleti’nin egemen olduğu bölgede, Orta Asya’dan gelmiş olan küçük bazı gruplar, kendi çadırlarında yaşamlarını sürdürmekteydi. Bu gruplar, o süreçte Kurdlardan himaye görmüşlerdir. O dönemde Kurd beyleri ve emirlikleri saraylarda yaşamaktaydı.
Bugün ise bu gerçekler yok sayılarak, Mervani Kurdlere rağmen bir Alparslan hikâyesi uydurulmakta ve Türklük adına o toprakların Bizans’tan kurtarıldığı yalanı halka inandırılmaya çalışılmaktadır. Bu durum, sadece bir yalan değil, aynı zamanda büyük bir ahlaksızlıktır.
Soylu değerlerin mirasçısı olan Kurd ulusunu yok saymak, onu tarihten silmeye çalışmak açık bir girişimdir. Bu, ayıptır, utanmazlıktır. Kurd milletinin varlığını ve tarihini kendinize mal etmeye çalışmaktan vazgeçin. Bu utanmazlığa son verin!
Malazgirt ve çevresi, o dönemde olduğu gibi bugün de Kurdistan topraklarıdır. O dönemde orada Kurder yaşıyordu; bugün de bu toprakların gerçek sahipleri Kurderdir. Kurderi yok saymak, size hiçbir fayda getirmez.
Kurdere yönelik ihanet içeren, saygısız yaklaşımlarınız sadece sizin dar ve kısır zihniyetinizi yansıtır. Kurd’lüğü kendi topraklarında yok etmeye çalışmakla şimdiye kadar başaramadığınız bir şeyi bundan sonra da başaramayacaksınız.
