İsrail’in Suriye’deki İran konsolosluğunu hedef aldığı suçlamasının ardından ortaya çıkan gerginlik dikkat çekici olsa da, yeni bir gelişme göremiyoruz. İsrail’in İran konsolosluğunu bombaladığı iddiası diyoruz, çünkü İsrail henüz resmi bir açıklama yapmadı. Böylesi bir açıklamayı kendileri yapmadığı için biz de onlar yaptı diyebilecek durumda değiliz.
Kurdîstan topraklarını ilgilendiren yeni gelişmelerin her birinin ayrı ayrı incelenip değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Saddam Hüseyin’in Suudi Arabistan’a yönelik tehditleri, Kuveyt’i işgal etmesi biz Kurdler için yeni ittifakların yolunu açtı. Benzer şekilde, özellikle Erdoğan ve destekçilerinin koordine ettiği IŞİD ve benzeri terör örgütlerinin Kurdistan topraklarında etkin olma çabaları, Kurdler için önemli bir ittifak oluşturma gerekliliğini ortaya koyuyor.
İran’da benzer bir durum oluşursa, Kurdler için önemli bir ittifak ortamı oluşabilir. Ancak bu durumlar oluşmasa bile, Kurdlerin bağımsız devlet yapılanmasını oluşturmaya hazır olmaları ve Kurdîstanî siyasi hareketlerin bir araya gelerek ortak bir stratejisi belirlemesi gerekmektedir.
Kürdîstanî siyasi hareketlerin Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail ittifakının yanında olması gerektiği konusu ayrı bir olaydır. Ancak Kurdistan Birleşik Devletleri hükümetinin kararı bu yöndedir. Bölgede savaş olması durumunda, bağımsızlık için gerekli ittifakları değerlendirmek önemlidir.
Kurdîstanî siyasi hareketler için bağımsız Kurdîstan devletinin varlığı esastır. Bu amaçla yapılması gereken ittifaklar, anlaşmalar ve ortaklıklar varsa bunlar hızla gerçekleştirilmelidir. Tartışmaların çok olması ve direkt görüşmelerde bu konunun detaylı olarak sorulması, bizim için önemli bir göstergedir.
